Eğirdir

Isparta ili sınırlarında yer alan Eğirdir her mevsim ve günün her saatinde renk değiştiren Eğirdir Gölü, tapusu Eğirdir halkı tarafından Yüce Önder Atatürk e verilen Can adası, Türk Silahlı kuvvetlerinin Dağ Komando Okulu, dünyada eşine az rastlanan Kasnak Meşesi ve Sığla Ormanları, Türkiye'nin en önde gelen Kemik Hastalıkları Hastanesi, elması ve sadece Eğridir de görülen Apollon Kelebeği ile tarih ve doğa zengini bir ilçedir.

Eğirdir kentinin Lidya nın son hükümdarı Kroisos ( M.Ö.560 - 547) tarafından kurulduğu ve ilk adının da Krozos olduğu sanılmaktadır. Şehrin iç kalesi de Lidyalılar tarafından yaptırılmıştır.Romalılar döneminde ilçe Prostanna diye anılmıştır. Yörede ilk Türk yerleşiminin 1071 den birkaç yıl sonra gerçekleştiği sanılmaktadır. Anadolu Selçuklu hükümdarı III. Kılıçaslan 1204 yılında çevredeki şehirler ile birlikte, Eğridir i de Selçuklu egemenliği altına almıştır.

Eğirdir

Selçuklular, sayfiye yeri olarak kullandıkları Eğridir e doğal güzelliklerinden dolayı Cennetâbad ismini vermişlerdir. 1391 de Eğirdir ve yöresi Osmanlı egemenliğine girmiştir. Daha sonra Timur ve Karaman oğulları idaresine de giren Eğirdir, Sultan II. Murat zamanında 1423 te tam olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır. Tanzimat tan sonra ise Konya Vilayeti Hamit Sancağına bağlı bir kaza olmuştur. Cumhuriyetin kurulmasından sonra da Eğirdir, ilçe statüsünü korumuştur.

Eğirdir

Eğirdir Kalesi
Eğirdir ilçesinde göle doğru uzanan yarımada üzerinde iç ve dış kale vardır. Dış kalenin yalnız temelleri kalmıştır. İç kale ise bugün hala ayaktadır. Yarım adayı kuzey - güney doğrultusunda keser. M.Ö. 4. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Roma ve Bizans dönemlerinde çeşitli tamirler görmüştür. En son Hamitoğulları devrinde tamir görmüş ve Timur'un Eğirdir i istilası sırasında tahrip edilmiştir.

Eğirdir Kervansarayı
Eğirdir ilçesi yeni mahallede bulunan kervansaray Konya - Antalya yolu üzerindedir. Avlu ve kapalı mekan olmak üzere iki kesimden meydana gelmiştir. Kervansaray 1237 yılında yapılmıştır. Bugün avluda birkaç yolcu odasının temel izleri kalmıştır.

Eğirdir

Eğirdir Gölü
517 km2 yüzölçümü ile Türkiye'nin 4. Büyük gölü olan Eğirdir Gölü deniz seviyesinden 1000 metre yükseklikte, Sultan Karakuş dağlarının arasında il alanının ortasında yer almaktadır. Kuzeyde kalan ve daha küçük olan kısmına Hoyran Gölü, güneyde kalan kısmına Eğirdir Gölü denilmektedir. Her iki bölüm Hoyran Boğazı ile birbirine bağlanır. Göl Eğirdir ilçesinin üzerinde bulunduğu yarım adanın bir uzantısı gibi iki küçük adadan biri Can Ada diğeri Yeşil Ada ( Nis 'dır. Son zamanlardan suların azalmasıyla bu adalar Eğirdir e bağlanmıştır.

Eğirdir

Yeşilada
Eğirdir şehir merkezine 1.5 km. uzaklıkta olan Yeşilada, 9 hektar alan üzerinde taş temelli ahşap evleri, dar sokakları ve küçük balıkçı barınağı ile otantik özelliğini korumaktadır. Eskiden halk arasında NİS olarak bilinen Yeşilada, ev pansiyonculuğunun yaygınlığı ve balık lokantaları ile dikkat çeker. Adada ayrıca Hıristiyanlarca kutsal sayılan Ayastefanos kilisesi yer almaktadır.



Canada
Eğirdir ile Yeşilada arasında yer alan 7000 m2 büyüklüğünde sevimli bir adacıktır. Yapılaşma yoktur. Sadece piknik alanı olarak düzenlenmiştir. Ada Atatürk'ün Eğirdir i ziyareti sırasında 1 Şubat 1933 tarihli Belediye Encümen Kararı ile kendisine hediye edilmiştir.

Prostanna Antik Kenti
Pisidia şehirlerindendir. Eğirdir sivrisinin arka tarafından Cami Yayla üzerindedir. Antik kentte sınır duvarları ve bazı bina temelleri vardır. Akropolis şehri 200 metre yükseklikte kurulmuştur. Sur duvarları içerisinde dikdörtgen şeklinde bir bina vardır. Bu bina bir tapınaktır.

Hızırbey Cami
Eğridir de bulunan camilerin en büyüğü olup, ilk defa Hızır bey tarafından yaptırılmıştır ( 1327 - 1328 ). Cami 1814 yılında çıkan bir yangında tamamen yanmış Yılanlıoğlu Şeyh Ali Ağanın önderliğinde yeniden yaptırılmıştır. 1820 yılında tekrar ibadete açılmıştır. Büyüklüğü tarihi kıymeti, minberi bakımından önemli bir değere sahiptir. Ayrıca kemer üzerindeki minaresiyle dünyada tek olduğu iddia edilmektedir.

Baba Sultan Türbesi
Kapıdaki kitabeden anlaşıldığına göre 1358 yılında Hamidoğlu İlyas Bey zamanında İsa Bin Musa adındaki zat için yaptırılmıştır. Türbe içinde Baba Sultandan başka türbedarı olan Sureti Baba ( Zorti Baba ) ile Palor Baba adlarında iki kişinin mezarı daha vardır. Türbe ziyarete açıktır.

Eğirdir

Dündar Bey Medresesi
1237 yılında Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında han olarak yapılmış, 1301 yılında Hamidoğlu Dündar Bey tarafından medrese haline getirilmiştir. Medrese iki katlı olup, ortada avlu yer alır ve 30 hücresi vardır. Medresenin girişinde büyük bir taş kapı vardır. Kapının etrafı Selçuklu karakterlerinden geometrik şekillerde süslenmiştir.

Eğirdir

Ayastefanos Kilisesi
Eğirdir ilçesinin Yeşilada mahallesinde yer alır. 19. Yüzyılda inşa edilmiştir. Eğirdir Belediyesince 1993 yılında restorasyon çalışmaları başlatılmış olup, çalışmalar sürdürülmektedir. Eskiden Rum asıllı Hıristiyan Hacı adaylarının Kudüs e gitmeden önce yolları üzerinde bulunan Ayastefanos Kilisesini ziyaret ettikleri ve burada ayinler düzenledikleri belirtilmektedir.



Altınkum Plajı
Eğirdir tren istasyonunun altında bulunan plaj ince kumlu olup gölün yüzmeye en elverişli yeridir. Kıyıdan itibaren 200 metrede bile boyu geçmeyen sığlığı ile güvenli bir plajdır. Soyunma kabinleri, duşu, gazinoları, büfesi, telefonu, sağlık kabini bulunmaktadır. 1988 yılında Mavi Bayrak çekilmiştir. 50 çadır kapasitesi olup kiralık bungalovlar da vardır.

Eğirdir

Bedre Koyu
Eğirdir Gölü nün girintili çıkıntılı koylarından en büyüğü olan Bedre Koyu muhteşem güzelliği ile herkesi kendisine hayran bırakmaktadır. Eğirdir - Barla yolu üzerinde merkeze 11 km. mesafede 1500 metre sahil şeridi olan güzel bir yüzme ve dinlenme yeridir. Soyunma kabinleri, gazinolar, umumi mutfakları ve kamping alanları vardır.

Eğirdir

Eğirdir Gölü, su kayağı, su altı dalış, yelken gibi pek çok su sporlarına elverişlidir. Gölde balıkçılık yapılmaktadır. Eğirdir i çevreleyen dağlarda trekking, dağcılık ve yamaç paraşütü yapılmaktadır. Bu aktiviteler için Turizm Danışma Müdürlüğüne başvurulmalıdır. Göl kenarında ve adanın çevresi boyunca pek çok yeme - içme yerleri bulunmaktadır. Bu lokantalarda Eğirdir Gölü nden çıkan tatlı su levreği, sazan ve statlı su ıstakozu yenebilir.

Eğirdir Panorama



Ana Menü