1989 yılında ilçe olan Bozyazı tertemiz denizi ve uzun kumsallarına rağmen Mersin in diğer ilçeleri gibi turizmden gerektiği kadar faydalanamamaktadır. Bölgede tarımın daha çok önemsenmesine paralel olarak konaklama tesislerinin yetersizliği ulaşım zorlukları ve belki de gerek duyulmayan tanıtım eksiklikleri buna sebep olmaktadır sanıyoruz. Yine de kalabalıktan uzak sakin bir tatil geçirmek isteyenler için iyi bir alternatif olduğunu düşünüyoruz. Bozyazı da gezilebilecek belli başlı yerler ise....
Kilise Burnu
Bozyazı ya 14 km uzaklıkta olup Tekeli Kasabası sınırları içerisinde Silifke - Anamur karayolunun hemen yanında halk arasında Kilise Burnu olarak bilinen ören yeridir. Ayakta kalmış sur kalıntılarının içinde bir sarnıç, bir kilise ve diğer yapılara ait kalıntılar mevcuttur. Surun dışında kuzeybatı yönünde ikisi yan yana, biri arkada olmak üzere üç adet M.S. I. ve II. yüzyıllara ait Memurium mezarlarına benzer yapıda mezarlar vardır. Antik ören yeri mevcut dokusuyla geç Roma ve erken Bizans özelliği göstermektedir.
Arsione - Maraş Tepesi
İlçenin 2 km doğusunda yer alan Çubukkoyağı Köyü sınırları içinde bir tepe kurulmuştur. Büyük İskender in ölümünden sonra kurulan Mısır daki Ptelemaios Devletinin krallarından Ptolemaios un karısı Arsione adına kurulan ve aynı adı taşıyan şehirlerden biridir. Takriben M.Ö. III. yüzyılda kurulduğu sanılmaktadır.
Softa Kalesi
İlçenin 10 km doğusunda Mersin yolu üzerinde Fidik denilen yerde kurulmuştur. Korsanların sığınağı durumunda bulunmasını gizli geçit denilen tünelden anlıyoruz. Ancak Anamur Kalesi nin fethi sırasında anlatılan menkıbeden de anlaşıldığı gibi bu kalenin Selçuklu Ertokuş Bey tarafından imar edildiği kaydedilmektedir. Kalenin sivri bir tepe üzerinde kurulmasının amacı bu günkü Bozyazı nın güvenliği ve savunması için olduğu anlaşılmaktadır. Kale ile şehir arasındaki gizli geçit bugün için yer yer çökmüş olduğundan tam olarak ulaşıma açık değildir. Kalede suyu yağmur sularından sağlanan hamam, cami ( Selçuklular tarafından yapılmıştır ), çok sayıda erzak ambarı ve kilise bulunmaktadır.
Nagidos - Bozyazı
Bozyazı nın çekirdeğini oluşturan Paşa Beleni Tepesi M.Ö. IV. ve V. yüzyıllar Rodos veya Sisam kolonisi olarak kurulmuştur. Kurucusu Nagis e atfen kentin ilk adı Nagidos tur. Her dönemde ticaret merkezi olmuştur. Mısır, Bizans, Selçuklu dönemlerine ait eserler vardır. Küçük limanı ticari amaçla kullanılmış antik bir şehirdir. Yer yer sur kalıntılarına sahip kentin hemen güneyinde daha geç dönemlere ait yapı kalıntıları bulunan Tagiduda adası vardır. Tepenin batısındaki düzlükte deniz kıyısında şehir mezarlığı yer almaktadır. Pişmiş toprak Lahit buluntuları kurtarma çalışmaları sırasında ele geçmiştir.
Çaltı Mağarası
Bozyazı ya 45 km uzaklıkta Lenger Köyünün 5 km kuzeydoğusunda Çelti yaylasındadır. Derinlik 40 m merdiven inişli iki katlı 2000 metre karelik bir alana yayılmıştır. Mağaradaki dikit ve sarkıtlar tahminen 70 bin yıllık büyük sütunlar halinde oluşmuştur. Sarkıt ve dikitlerin çoğu beyaz ve kırmızı renkte olup Akdeniz sahilindeki en ilginç görüntüyü oluştururlar.
Nesli çok ciddi tehlikede olan Akdeniz Foklarının önemli bir kolonisini barındırması, denizinin temizliğinin göstergesidir. Tarım alanı fazla geniş olmamakla birlikte yumuşak iklimi ve verimli topraklarıyla en önemli gelir kaynağını muz seracılığı oluşturur. Bunun yanında en önemli diğer gelir kaynakları da çilek yetiştiriciliği, yer fıstığı tarımı ve balıkçılıktır. Bozyazı, Türkiye nin güney ucunda Torosların eteğine kurulmuş küçük ve tipik bir Akdeniz ilçesidir. Kalabalık şehirlere ve tatil merkezlerine uzak olduğundan kitle turizmi henüz ulaşamamış ve sakinliği bozulmamıştır.