Yedigöller Milli Parkı ile rekabet edecek güzellikteki bölgede Erikli - Mert - Hamam - Pedina - Saka - Sülüklü ve Ramana isimleriyle anılan yedi göl bulunuyor. Sazan, kızılkanat, kefal, levrek, ilerya gibi balık çeşitlerinin yaşadığı göller koruma altında. İğneada; gölü, kumu, denizi ve Longoz Ormanları ile yorgun düşen bedenlere hayat enerjisi veren bir Tanrı hediyesi gibi adeta. Bunların yanında, Mert ve Saka gölleri, 165 bitki çeşidinden oluşan yeşil örtüsü ve 12 kilometreye varan ince kumu da bir başka güzellik katıyor İğneada ya.
Longoz ( Löngoz ) tipi ormanlığın dünyadaki 3 örneğinden biri Trakya nın İğneada ve Kıyıköy sahil şeridi ormanlıklarıdır. Tabi ağaçla ilgisi olmayanlarınız Longoz tipi ormanlıkta nesi diye sorabilir. Longoz ( Su basar ) tipi ormanlık alanı; Kışları sularla kaplanan ormanlık alanı anlamına gelir. Dünya da Amazon, Afrika Kongo havzası ve Türkiye de de İğneada da bulunmaktadır. Her mevsimde taban suyu seviyesi oldukça yüksek, organik madde bakımından zengin olan bu asidik topraklar, üzerinde gelişen ormanları, tropikal ormanlara benzer bir şekilde süsleyerek, biyolojik zenginliği arttırmaktadır.
Doğanın içinde kafanızı dinleyebileceğiniz sakinlik ve dinginlikte olan İğneada da, isterseniz göllerinde tekne gezintisi yaparak balık avlayabilir, isterseniz mağara gezilerine çıkabilir, isterseniz 12 kilometrelik uzun üstelik altın zerrecikleri bulunan kumsalında güneşlenebilir ve deniz sporları yapabilirsiniz. Evet yanlış okumadınız yıllar önce MTA burada bir araştırma yapmış ve sahilde kumların arasında altın zerrecikleri olduğunu tespit etmiş, fakat bulunan altın miktarı ekonomik olarak çıkarılmaya uygun olmadığından her hangi bir çıkarma faaliyeti söz konusu olmamış.
Tipik Karadeniz sahillerinin aksine yaz aylarında sakin ve dalgasız deniz doğal liman olarak kuzey rüzgarlarına kapalı 150 metre sığ denizin yanı sıra 3. ve 4. zamanın başlarında çevredeki dağlardan nehirler aracılığıyla gelen alüvyonların Rapana sırtı arası ile Limanköy Platosu nun önündeki körfez doldurmasıyla bölge bu şekilde göller cennetine dönüşmüş. Yabani hayvanlar ve kuşlar için doğal barınak olan göllerin bir bölümü sazlıklarla kaplı. Özellikle Hamam ve Pedine gölleri Bulgaristan, Rusya, Tuna Nehri deltasından gelen kuğu, yaban ördeği gibi göçmen kuşlara ev sahipliği yapıyor.
İğneada, Karadeniz balıklarının en bol ve taze olarak bulunabildiği yerlerin başında geliyor. Mevsimsel değişikliklerle çeşitlenen balıklar arasında kalkan, mersin balığı ve kefal mayıs ayının en çok görülenleri, eylülde büyük balıkçı tekneleri ile açık denizden yakalanan kalkan balığının yanı sıra lüfer ve palamut bolluğu yaşanıyor. Orman içinde alabalık yemek ise ayrı bir alternatif. Belediye binası yanında bulunan restoranlarda ailece oturup denize karşı ızgara ve tava kefal, kırlangıç buğulama, midye tava, meze ve salata çeşitlerinin tadına bakabilirsiniz.
Denizden gelen yosun kokusu ve ormandan gelen çam kokusunu teneffüs ederek yapılan yürüyüşler hem stres atıyor, hem de bedavadan aroma terapi yerine geçiyor. İğneada da orman ve denizin birlikteliği nedeniyle yaz geceleri dahi serin bir hava hakim oluyor. Sadece denizi ve sahili için değil, ormanı, yeşilliği ve temiz havası içinde ziyaret edilebilecek bir nitelikte. Kendinize dinlenebileceğiniz ve çok ama çok sakin ve huzurlu bir tatil geçirebileceğiniz bir yer arıyorsanız İğneada sizin için bir alternatif olabilir.