Erdemli

Coğrafi olarak Mersin İlinin orta yerinde bulunan Erdemli ilçesi, genelde seracılığa dayanan tarımsal ekonomisinin yanı sıra, modern yapılaşmalarla hızla büyüyen, bir turizm ve sayfiye kentidir. Tarihi ve kültürel çevresiyle ayrı bir özelliğe sahiptir. Erdemli, çeşitli rivayetlere göre adını XV. yüzyılda İç Anadolu dan geldiği sanılan Erdemoğulları adındaki bir Türkmenbeyi aşiretinden almıştır. Hititler, Selefkoslar, Romalılar, Bizanslılar, Mısırlılar, Karamanoğulları ve Osmanlılar devrini yaşamıştır. Zengin tarihi geçmişi göstermektedir ki Erdemli birçok uygarlığın beraber yoğrulduğu bir yerdir.

İlçenin Kurtuluş Savaşında ayrı bir yeri vardır. 9 Şubat 1920 de Yağda Bucağının merkezi olan Keloluk ( Güzeloluk ) ta medrese bilgini Mehmet Emin Hoca ve arkadaşı Ahmet Refik Bey, Kuvay i Milliye yi kurmuşlar; savaşta ihtiyaç duyulan silah, para, yiyecek ve giyecek gibi lojistik desteklerin sağlanmasında öncülük etmişlerdir. 1953 yılına kadar köy olan Erdemli, Silifke İlçesine bağlı küçük bir yerleşim yeri iken, 01 Haziran 1954 tarihinde Silifke nin Yağda Bucağı ile Mersin e bağlı Elvanlı Bucağının birleştirilmesiyle ilçe olarak kurulmuştur.

Kanyteleis - Kanlıdivane
Mersin - Silifke karayolunun 50. km sinde, Ayaş mevkiinin 3 km kuzeyinde yer alan Kanyteleis ören yeri, ilk defa 19. yüzyılın ortalarında Langlois tarafından keşfedildi, ilçenin en ilgi çeken ören yeridir. Geniş bir obruğun çevresinde Antik Olba Krallığının kutsal bir yerleşimi olarak kurulan ve antik adı Kanyteleis olan yerleşim hakkındaki en eski belgeler MÖ 3. yüzyıla ait bazı yazıtlardır.

Bizans imparatoru II.Theodosius ( 408 - 450 ), Helenistik çağ kentlerinden ve Olba Kraliçesi Aba ya ait bu eski yerleşimin bulunduğu alanda yeniden kutsal bir Hıristiyanlık merkezi kurdu. En parlak dönemini MS 4. yüzyılda yaşamıştır. Bu dönemde adı Neapolis olarak değiştirilen kentte, geniş bir obruğun etrafında kesme taştan inşa edilmiş bazilikalar, sarnıçlar, caddeler, kaya mezarları, anıt mezarlar, kaya kabartmaları ve Semerdam lahit kapakları bulunmaktadır. Obruğun güneybatı kenarında yükselen Helenistik kulenin batı duvarındaki kitabede, kulenin rahip krallardan Olbalı Tarkyaris in oğlu Teukros tarafından Zeus için yaptırıldığı belirtilmektedir. Tapınağın doğu ve güney duvarlarının birleştiği köşenin orta yerinde bulunan kitabede, Olba Krallığı'na ait sikkelerde görülen Triskeles ( Üç ayak ) kabartması vardır.

Erdemli

Bazilikalar Bizans dönemine aittir, l nolu bazilika, obruğun güney batısındadır. Doğu cephesi ayaktadır. Sütun başlıkları korint üslubundadır. II Nolu bazilika, l nolu bazilikanın kuzeyinde yer alır, günümüzde oldukça harap durumdadır. Kapının profili söveleri ve lentosu ayaktadır. III nolu bazilika ise obruğun kuzeydoğu köşesindedir. Güney duvarları yıkılmıştır. Üç kemerli narteksin önündeki mahzenin kemeri ve ağzı görülmektedir. Batısı, avluya iki sütunlu üç kemerle açılmaktadır. Etrafında atrium vardır. Narteksin üzerinde ahşap bir kat olduğu, kilisenin batı duvarında sıralanan bir sıra taş konsoldan anlaşılmaktadır. Papylas adındaki bir kişinin bu bazilikayı, bir adak borcunu ödemek için yaptırdığı, letonun üzerindeki kitabede yazılıdır. Diğer iki bazilika çok harap durumdadır.

Erdemli

Üç ayrı yerde nekropol bulunmaktadır. Güneyden çıkan ana yolun iki tarafında kayalara oyulmuş oda mezarlar görülür. Batı nekropoldeki mezarlar genellikle kayalara oyulmuştur. Kaya mezarlarının menfezlerinin üzerinde kabartma kadın ve erkek figürler işlenmiştir. Figürlerde asker kıyafetinde iki erkek, kline üzerine uzanmış bir kadın vardır. Kuzeydeki nekropolün en yüksek yerinde Kraliçe Aba, kocası ve iki oğlu için yaptırdığı anıtsal mezar, Kanyteleis in en ilginç yapısıdır. Kare planlı mezara yuvarlak kemerli bir kapıdan girilir. Anıt mezarın doğusundaki mezarlar lahit şeklindedir.

Mezarların yanında kayalara oyulmuş üzüm sıkma presleri ve dikdörtgen planlı, beşik tonozla örtülü sarnıçlar bulunmaktadır. Kanyteleis teki obruğun içine merdivenlerle inilmekteydi. Bugün bu merdivenlerin bir kısmı yıkılmıştır. Roma çağlarında kentin içindeki bu büyük ve derin obrukta suçlular, vahşi hayvanlara parçalatılmaktaydı. Bu nedenle kentin adı halk arasında Kanlıdivane olarak da anılır.

Korykos
Mersin - Erdemli - Silifke karayolunun 60. km sinde Kızkalesi beldesindedir. Roma ve Bizans dönemlerinde yoğun olmak üzere, İslami devirlerde de iskan görmüştür. Nekropol alanından çıkarılan eserlerden burada ilk yerleşimin MÖ 4. yüzyıla ait olduğu anlaşılmıştır. MÖ l. yüzyılda kendi adına sikke darb ettirmiştir. Herodot bu kenti Gorges adında Kıbrıslı bir prensin kurduğunu yazar. Korykos, Kilikya bölgesinin bir liman kenti olduğundan çok el değiştirmiştir. MÖ 4. yüzyılın sonunda Seleukhos Nikator Silifke kentini kurduğunda, Korykos u yönetimi altına almıştır. Kent, MS 72 yılında Roma egemenliğine girmiş ve 450 yıl Roma yönetimine bağlı kalmış, bu dönemde tarım alanında büyük bir gelişme göstererek zeytinyağı ihraç merkezi olmuştur.

Erdemli

Bizanslılar zamanında Arap istilalarına karşı etrafı kuvvetli surlarla çevrilmiştir. 13. yüzyılda Kilikya Ermeni Krallıkları döneminde önemli bir ticaret limanı olmuş, Ceneviz ve Venedik gemilerinin uğrak limanı durumuna gelmiştir. Korykos 1448 yılında Karamanoğlu ibrahim Bey tarafından ele geçirilerek, yeniden imar edilmiştir.

Ören yerinde iç ve dış kale kiliseler, sarnıçlar, su kemerleri, kaya mezarları, lahitler ve taş döşemeli Roma yolları kısmen ayaktadır. Adını, adadaki kaleden almaktadır. Kare planlı kale, iç içe iki sıra surdan oluşmaktadır. Etrafı hendekle çevrilmiştir. Kaleye giriş bugün mevcut olmayan hareketli bir köprüyle sağlanmakta idi. Bugünkü, haliyle kale, tipik Orta Çağ mimari özelliklerini yansıtmaktadır.

Elaiussa - Sebaste
Silifke - Mersin karayolu üzerinde Mersin'e 52 km. uzaklıkta olup Kumkuyu Belediyesi, Ayaş ( Merdivenlikuyu ) da yer almaktadır. Şehir İÖ II.yüzyıl sonlarında kurulmuştur. Strabon' göre, bu şehrin bir bölümü kara parçasında bir bölümü de karşı taraftaki adanın üzerinde yer almakta olup, bu antik kent Elaiussa ve Sebasta kentlerinin birleşmesi ile meydana gelmiştir. Elaiussa daha eskidir. İÖ 41 yılında Antious tarafından Kapadokya Kralı olarak atanan ve İÖ 20 yılında Elaiussa nın çevresinde bulunan dağlık Kilikya yı Augustus tan almış olan kara parçası haline gelince kent eski önemini yitirmiştir.

Erdemli

Eski adının tepesi ile batı yamacı ve adanın birleştiği kara parçası kumla kaplıdır. Kumların altında Kral Archelaos tan önceki zamanlara ait çeşitli tarihi eserler bulunmaktadır. Bunlar iyi korunmuş 5 nefli Bazilika, tiyatronun caveası ( Theatron oyuğu ), su kemerleri, kilise kalıntıları, zeytinyağı ve su sarnıçları, iki mermer sütunlu saray saray kapısı, bu kapının 50 m. kuzeyinde çeşitli hayvan resimlerini içeren döşeme mozaikli Jüpiter tapınağıdır. Jüpiter tapınağı 612 sütunlu bir Roma mabedi olup, erken Hıristyanlık döneminde ( 5. Yüzyıl ) kiliseye çevrilmiştir. Şehrin mezarlığı ( Nekropol ), doğu ve kuzeydedir. Burada antik bir yolun iki yanında taş lahit ve mezarlar vardır.

Erdemli

Bir lahitin üzerindeki yazıt şöyledir: " Hijinos'nun oğlu Plütinos, sağlığında Sebaste mezarlığında kızı için bir lahit yaptırdı. Öldükten sonra oraya yalnız kızı gömülecektir. Eğer başka biri gömülürse bu kişinin ailesi Maliyeye 600, belediyeye 300 dinar ödeyecektir. " İki katlı bir anıt mezarın cephesindeki kabartmada ortada kanatlarını açmış bir kartal, ayaklarının altında bir yılan, kartalın sağ ve solunda zincirle bağlanmış birer çocuk ve çocukları birer kolları zincirlidir. Aynı zincir üzerinde birbirine bakan iki aslan vardır. Bu yapıtların hepsi Roma devrine aittir.

Erdemli

Akkale - Tırtar
Akkale, Mersin - Silifke karayolu üzerinde Mersin e 49 km uzaklıktadır. Geç Roma döneminde kurulmuştur. Denize hakim bir noktada bulunan Akkale de 2 - 3 katlı bir ana yapı ve bunun doğusunda haç planlı, İki katlı küçük bir bina; güneyinde iki uzun dehliz halinde bir alt ana yapı; bir su sarnıcı, hamam yıkıntısı ve deniz kıyısında küçük bir sarnıç ve limanı bulunmaktadır. Büyük bir zeytinyağı ihraç merkezi olan Akkale de 15.000 ton zeytinyağı alabilecek kapasitedeki sarnıç halen ayaktadır.

Erdemli

Paşa Türbesi
Ayaş - Korykos yolu üzerinde olan bir Selçuklu eseridir. Türbe 1220 yılında Aktaşoğlu Sinan Bey adına yaptırılmıştır.

İlçe tarihi, coğrafi ve kültürel zenginlikleri, tabiat güzellikleri açısından çok zengin bir potansiyele sahiptir. Erdemli, yaz mevsiminde tarihi - turistik değerler ve uzun bir kıyı şeridiyle yerli ve yabancı turistleri çekmektedir. Bu hareketlilik ilçeye, sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda büyük canlılık kazandırmaktadır.




Ana Menü