Serik

Serik Antalya - Mersin karayolu üzerinde, Antalya nın 36 Km. doğusunda, Manavgat a 40 km. uzaklıktadır. Akdeniz de 22 km kıyı şeridine sahip olup, denizden 8 Km. içeride ve 26 m. yüksekliktedir. Kısmen dalgalı ovalık bir arazi üzerinde kurulmuştur. Antalya ovasının doğuya doğru uzanan bir parçasını teşkil eden Serik, batıda Antalya Merkez, doğuda Manavgati, kuzeyde Burdur a bağlı Bucak ve Isparta ya bağlı Sütçüler, güneyde Akdeniz ile çevrilidir.

Dağlık kesimlerinde hayvancılık, ormancılık, ova kesimlerinde de ziraatçılık özellikle turfanda sebzecilik yapılmaktadır. Ticari hayatı Antalya şehir merkezine bağlıdır. İlçenin kuzeyinde batı Toros Dağları yükselmeye başlar. İlçede Akdeniz iklimi hakimdir. Yazlar kurak ve sıcak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. Bu iklimin sonucu olarak doğal bitki örtüsü de makilerdir. Serik kenti M.S. II. yy. da Bergama Krallığına bağlı olarak bugünkü Yanköy yakınlarında bulunan Sillion ( Koçhisar Tapesi ) da ve Belkıs Köyünde ( Aspendos ) olmak üzere iki yerde kurulmuştur. Balkan Savaşı sırasında Batı Trakya Türkleri , Girit savaşı sırasında da, Girit Türkleri Serik e gelip yerleşmişlerdir. 1817 de yerleşim bölgelerinin çok aralıklı olması nedeniyle önceleri Seyrek adı ile anılmış, 1950 yıllarına doğru Serik olarak adlandırılmıştır.

Serik

Zeytinlitaş Tepe de yapılan ocak çalışması sırasında bulunan mağara 3 salonlu, sarkıt ve dikitlerle bezeli bir doğal oluşum mağarasıdır. Açılan 10 metrelik galeriden sonra 2 metrelik sağ kol galerisi, mağaraya girişi sağlamaktadır. Daha sonra 5 x 30 metre ebatlı delikten geçilerek salonlara girilir. 3. aalonda 7 x 5 metre ebatlarındaki delik, mağaranın alt katlarına inmeyi sağlar, mağaranın oluşumları doğa harikasıdır. Denizden 220 m. yükseklikte olan mağara 14 m. derinlikte ve çift katlı olup, üst kat uzunluğu yan dehlizlerle birlikte 130 m., alt kat 97 m. uzunluğundadır. İçinde oluşumu devam eden sarkıt, dikit ve sütunlar her türden damla taşlar ile kaplıdır. Mağara, eni 0,03 m. ve uzunluğu 0,70 m 'yi bulan makarna sarkıtları ile eşi ve benzeri bulunmayan karakteristik özelliklere sahiptir. 1997 yılında taşocağı açmak için açılan 10 m.lik yapay galeri sonunda tesadüfen bulunmuştur. Eşsiz bakir bir çevre ve doğal güzelliğe sahiptir. Çevrede yürüyüş, tırmanma ve safari turu ile doğal ve yabani hayvan foto safari yapılabilir.

Serik

Gebiz Bucağına bağlı Akçapınar köyünde Uçansu Şelalesi görülebilecek tabiat harikası bir yerdir. Uçansu ya Antalya - Alanya karayolu üzerinde Abdurrahmanlar - Gebiz sapağından sapılarak ulaşılıyor. Uçansu şelaleleri iki tanedir, aracınızla ulaştığınız ilk şelaleden yukarda bir tane daha vardır. Üst şelale daha görkemli bir yapıya sahip olup ancak 1.5 saat kadar yürüyerek ulaşılıyor. Ayrıca suya ulaşınca, suyun içinden kayaları aşarak şelaleye erişmek gerekiyor, yaşlılar ve küçük çocuklar zorlanabilir.

Serik

Toroslar da aynı su iki kez ve her biri yaklaşık 45 - 50 metrelik yükseklikten yeşilliklerin içinden aşağıya dökülüyor. Dökülüyor sözcüğü yanlış olabilir zira su sanki aşağıya doğru adeta süzülüyor İlk ( alt ) şelalede bir küçük tesis var. Her iki şelalede de suyun oluşturduğu doğal havuzlarda yüzebilir ve serinleyip yorgunluk atabilirsiniz.

Serik

Aşağı ve yukarı şelale gerçekten muhteşem ve gidip görülmesi gereken yerlerden. Huzur veren su sesi eşliğinde yemeğinizi yiyip içeceklerinizi yudumlarken şehrin gürültüsünden uzak bu sakin ortamda hayallere dalabilir ve dilerseniz bir süre kestirebilirsiniz. Uyanınca kendinizi yeniden doğmuş gibi hissedeceksiniz.




Ana Menü